The Journal of Simplified Cancer Research (JSCR)-TÜRKÇE-Yeni Makale
Aspirinin Genel Etkileri ve Kanserle İlişkili Klinik Araştırmalar
Yazan: Elana Meer (Princeton Üniversitesi) | Cancer Education and Research Institute (CERI)
Türkçe'ye Çeviri: Tuğçe Tunalılar (Princeton Üniversitesi) | CERI
Düzenleme: Dr. Aygün Şahin | CERI
İltihapa Tepki
Kanserin en önemli ayırt edici özelliklerinden birisi iltihap, yani vücudun yabancı patojenlere, zarar görmüş hücrelere ve diğer maddelere tepkisidir. Zarar gören dokuyu onarmak ve enfeksiyondan kurtarmak için iltihaplanan bölgeye kan akışı artar; bu da kızarıklığa, sıcaklık artışına, şişmeye ve ağrıya neden olur. Bağışık yanıtı olarak, iltihaplanma hücrelerdeki mitoz bölünmeyi artırır. Mitoz sırasında daha fazla hücre üretilmesiyle tümörlü hücre oluşumuna neden olan mutasyonların olasılığı artar. Benzer şekilde, iltihaplanma sırasında, DNA’ya zarar verene reaktif oksijen türleri (ROT) kana ve çevredeki hücrelere sızar. Apoptoz – programlanmış hücre ölümü – ise iltihaplı hücrelerde azalır. Bu nedenle de doğal mutasyon geçiren hücrelerin apoptoz geçirmek yerine kanser hücrelerine dönüşme olasılığı artar. Sonuç olarak, kronik iltihaplanmanın yeni kan damarlarının oluşumuna ve DNA’da meydana gelen mutasyonların sıklığına etkisi olduğundan vücuda zararlı etkileri olabilir ve kanser oluşumuna neden olabilir.
Kanserin en önemli ayırt edici özelliklerinden birisi iltihap, yani vücudun yabancı patojenlere, zarar görmüş hücrelere ve diğer maddelere tepkisidir. Zarar gören dokuyu onarmak ve enfeksiyondan kurtarmak için iltihaplanan bölgeye kan akışı artar; bu da kızarıklığa, sıcaklık artışına, şişmeye ve ağrıya neden olur. Bağışık yanıtı olarak, iltihaplanma hücrelerdeki mitoz bölünmeyi artırır. Mitoz sırasında daha fazla hücre üretilmesiyle tümörlü hücre oluşumuna neden olan mutasyonların olasılığı artar. Benzer şekilde, iltihaplanma sırasında, DNA’ya zarar verene reaktif oksijen türleri (ROT) kana ve çevredeki hücrelere sızar. Apoptoz – programlanmış hücre ölümü – ise iltihaplı hücrelerde azalır. Bu nedenle de doğal mutasyon geçiren hücrelerin apoptoz geçirmek yerine kanser hücrelerine dönüşme olasılığı artar. Sonuç olarak, kronik iltihaplanmanın yeni kan damarlarının oluşumuna ve DNA’da meydana gelen mutasyonların sıklığına etkisi olduğundan vücuda zararlı etkileri olabilir ve kanser oluşumuna neden olabilir.
Aspirinin Mekanizması
Geçtiğimiz birkaç yıl içinde, aspirinin kanser tedavisinde kullanılması tartışılmaya başlandı. Aspirin, iltihaplı yanıtları kontrol eden COX-1 and COX-2 enzimlerinin çalışmasını engelleyerek iltihaplanmayı önler. Aspirin, acı oluşumunda da rol oynayan COX-2 enzimini engelleyerek acının azaltılmasına yardımcı olur. Araştırma sonuçları kesin olmasa da bu mekanizma sayesinde aspirin, kanseri önlemede umut vadeden bir tedavi seçeneği olarak görünmektedir. Araştırmalara göre düzenli aspirin kullanımı mide-bağırsak/gastrointestinal, bağırsak, kolorektal, akciğer, prostat, yumurtalık hatta beyin kanserinden ölüm riskini düşürmede yardımcı olabilir. Diğer araştırmalar bu tür bir pozitif etki için aspirinin birkaç yıl boyunca düzenli bir şekilde yüksek dozlarda kullanılması gerektiğini göstermiştir. Fakat bunun tehlikeli yan etkileri de olabilir; çünkü yaşla ve alınan dozla bağlantılı olarak aspirin mide kanamalarına neden olabilir. Cevaplanması gereken sorulardan bazıları: İnsanlar hangi yaşta aspirine başlamalı ve hangi yaşta bırakmalıdır? Dozu ne olmalıdır? Ne tür risk faktörleri olabilir ve nasıl belirlenmelidir?
Klinik Deneyler ve Süren Araştırmalar
Bağımsız sürdürülen çalışmaların yanında, Ulusal Kanser Enstitüsü de aspirinin, organların yüzeylerinde büyüyen fazladan doku parçaları olan poliplerin tekrarlamasını nasıl azalttığını araştırmak için klinik deneyler düzenlemektedir. Gözleme dayalı araştırmalara göre, düzenli şekilde aspirin kullanan insanlarda kolorektal kanserine neden olabilen anormal büyümeler olan kolorektal adenom oluşma olasılığının daha düşük olduğu görülmüştür. ASPREE Kanser Bitim Noktası Çalısmaları (ACES) düşük dozdaki aspirinin tekrarlayan kanserler üzerinde etkisini incelemektedir ve 4. aşamadadır. Ulusal Kanser Enstitüsü (The National Cancer Institute) de araştırmaların 2. aşamasında olup diflorometilornitin ve aspirinin kolorektal kanserinin tekrarlaması üzerindeki birleşik etkisini ve olasılığını azaltıp azaltmadığını araştırmaktadır. Benzer şekilde, ASCOLT deneyi daha önce kolorektal kanser için tedavi görmüş hastalara 3 sene boyunca günlük 200 mg aspirin verilmesinin hastalıksız ya da genel yaşamı geliştirip geliştirmeyeceğini araştırmaktadır. ASPREE deneyi ise şu anda aspirini 5 yıl kullanmanın kalp hastalıklarına, felce ve kansere aspirinin yan etkilerini geçebilecek derecede iyi gelip gelmediğini araştırmak için 65 ya da üzeri kişileri toplamaktadır. Daha birçok araştırma aspirinin kanser tedavisinde tek (kendi başına) bir tedavi seçeneği olarak kullanılmasını, diğerleri ise kanserin oluşma veya tekrarlama olasılığını düşürmek için başka ilaçlarla kullanılmasını araştırmaktadır.
Geçtiğimiz birkaç yıl içinde, aspirinin kanser tedavisinde kullanılması tartışılmaya başlandı. Aspirin, iltihaplı yanıtları kontrol eden COX-1 and COX-2 enzimlerinin çalışmasını engelleyerek iltihaplanmayı önler. Aspirin, acı oluşumunda da rol oynayan COX-2 enzimini engelleyerek acının azaltılmasına yardımcı olur. Araştırma sonuçları kesin olmasa da bu mekanizma sayesinde aspirin, kanseri önlemede umut vadeden bir tedavi seçeneği olarak görünmektedir. Araştırmalara göre düzenli aspirin kullanımı mide-bağırsak/gastrointestinal, bağırsak, kolorektal, akciğer, prostat, yumurtalık hatta beyin kanserinden ölüm riskini düşürmede yardımcı olabilir. Diğer araştırmalar bu tür bir pozitif etki için aspirinin birkaç yıl boyunca düzenli bir şekilde yüksek dozlarda kullanılması gerektiğini göstermiştir. Fakat bunun tehlikeli yan etkileri de olabilir; çünkü yaşla ve alınan dozla bağlantılı olarak aspirin mide kanamalarına neden olabilir. Cevaplanması gereken sorulardan bazıları: İnsanlar hangi yaşta aspirine başlamalı ve hangi yaşta bırakmalıdır? Dozu ne olmalıdır? Ne tür risk faktörleri olabilir ve nasıl belirlenmelidir?
Klinik Deneyler ve Süren Araştırmalar
Bağımsız sürdürülen çalışmaların yanında, Ulusal Kanser Enstitüsü de aspirinin, organların yüzeylerinde büyüyen fazladan doku parçaları olan poliplerin tekrarlamasını nasıl azalttığını araştırmak için klinik deneyler düzenlemektedir. Gözleme dayalı araştırmalara göre, düzenli şekilde aspirin kullanan insanlarda kolorektal kanserine neden olabilen anormal büyümeler olan kolorektal adenom oluşma olasılığının daha düşük olduğu görülmüştür. ASPREE Kanser Bitim Noktası Çalısmaları (ACES) düşük dozdaki aspirinin tekrarlayan kanserler üzerinde etkisini incelemektedir ve 4. aşamadadır. Ulusal Kanser Enstitüsü (The National Cancer Institute) de araştırmaların 2. aşamasında olup diflorometilornitin ve aspirinin kolorektal kanserinin tekrarlaması üzerindeki birleşik etkisini ve olasılığını azaltıp azaltmadığını araştırmaktadır. Benzer şekilde, ASCOLT deneyi daha önce kolorektal kanser için tedavi görmüş hastalara 3 sene boyunca günlük 200 mg aspirin verilmesinin hastalıksız ya da genel yaşamı geliştirip geliştirmeyeceğini araştırmaktadır. ASPREE deneyi ise şu anda aspirini 5 yıl kullanmanın kalp hastalıklarına, felce ve kansere aspirinin yan etkilerini geçebilecek derecede iyi gelip gelmediğini araştırmak için 65 ya da üzeri kişileri toplamaktadır. Daha birçok araştırma aspirinin kanser tedavisinde tek (kendi başına) bir tedavi seçeneği olarak kullanılmasını, diğerleri ise kanserin oluşma veya tekrarlama olasılığını düşürmek için başka ilaçlarla kullanılmasını araştırmaktadır.
Eğer aspirini kullanmanın size iyi geleceğini düşünüyorsanız, doktorunuzla görüşünüz.
Klinik araştırmalarla ilgili daha fazla bilgi için:
http://www.cancer.gov/cancertopics/research-updates/2014/aspirin
http://www.cancer.gov/clinicaltrials/search/view?cdrid=754049&version=HealthProfessional&protocolsearchid=13373041
Kaynakça:
http://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC1994795/
http://www.cancer.gov/cancertopics/research-updates/2014/aspirin
http://www.cancer.gov/clinicaltrials/search/view?cdrid=754049&version=HealthProfessional&protocolsearchid=13373041
Copyright © 2013-2022 Tüm Hakları Saklıdır - Cancer Education and Research Institute, Inc.
Şu makalemizi de okumadan geçmeyin:
Journal of Simplified Cancer Research (JSCR), Cancer Education and Research Institute (CERI), eski adıyla Cancer Research Simplified'ın resmi dergisidir. Aylık sayısı sadece $4.99 [ya da yıllık indirimli $49.99] olup, basitleştirilmiş kanser bilgilerine, kanser haberlerine, teşhis, tedavi, önlem ve klinik deneyleri ile ilgili makelerimize, digital olarak ulaşabilirsiniz.
Size yardımcı olabilmek icin bize destek verin. Dünya çapındaki güvenilir eğitim programlarımızın devamı için,
lütfen bağışta bulunun:
lütfen bağışta bulunun: